Konserler ve DVB-T2 için daha az radyo spektrumu, Alman silahlı kuvvetleri için daha fazla. Alman eyaletlerinin hükümet başkanları bunu düşünüyor. Şu anda buna karşılık gelen bir belge dolaşıma sokuluyor (yani kişisel bir toplantı olmadan). Çoğunluk bulursa, Alman eyaletleri yalnızca federal hükümetin koalisyon anlaşmasıyla değil, aynı zamanda Dünya Radyo Konferansı (WRC) ile de çatışma içinde olacak. Aslında uluslararası olarak kararlaştırılmış olan “kültürel frekanslar” üzerindeki çekişme Almanya'da devam edecek.
Reklamcılık
Aralık ayında, Dünya Radyo Konferansı -tamamen AB'nin istekleri doğrultusunda- kültürel frekansların yayın için kullanılabilir olmaya devam etmesine karar verdi. Almanya'da bu özellikle TV UHF bandıyla (470-694 MHz) ilgilidir. Haberler online'da bulunan Başbakanlar Konferansı'nın bir karar taslağı, “Bundeswehr'in frekans gereksinimleri için … en az beş radyo kanalından oluşan bir frekans spektrumunun (her biri 8 MHz bant genişliğine sahip) kalıcı olarak ortak ve koordineli kullanım için kullanılabilir hale getirilmesi gerektiğini” şart koşmaktadır.
Koordinasyon kültürel sektörü bunaltıyor
Ortak koordineli kullanım, başkalarının da belirli koşullar altında bu frekansları kullanabileceği anlamına gelir. Prensip olarak, AB ayrıca radyo frekanslarını ortak olarak kullanmayı hedefler, çünkü bunlar kıt bir kaynaktır. Ancak bazıları için bu, olduğundan daha iyi duyulur.
Paylaşımlı kullanım için gereken frekans yönetimi herkes için uygulanabilir değildir. Nürnberg merkezli radyo frekans uzmanı Matthias Fehr'e göre, mikrofonlar ve diğer etkinlik teknolojileri gibi günlük olarak ve farklı yerlerde kullanılan birçok radyo aracı, performansların hazırlanması ve uygulanması için yüzde 100 kullanılabilir ve parazitsiz frekansların değişen sayısını gerektirir. Bu gereklilik koordineli kullanıma aykırı olacaktır.
Devlet liderlerine sunulan taslak, Bundeswehr için daha fazla frekans isteğini, bu radyo cihazlarının daha fazla frekansta kalıcı ve süresiz olarak çalışması gerektiğini söyleyerek haklı çıkarıyor. NATO frekans bandı (225-400 MHz) “daha fazla gelişmeye izin vermiyor. Bu nedenle daha büyük tatbikatlar bugün artık mümkün değil, bu nedenle TV UHF bandındaki alan önemli bir rahatlama anlamına gelecektir.”
Belgelere göre, Alman ordusu özellikle üç alana odaklanmış durumda: 470 ile 510 MHz arasında, daha iyi birlik ve asker radyosu için en az iki radyo kanalına ihtiyaç duyuluyor. Orta segmentte, komuta merkezlerinin ağ bağlantısı için en az bir kanal gerekiyor. Ve 614 ile 694 MHz arasında, Bundeswehr “araçlar gibi taktik birimlerin ağ bağlantısı için” iki kanal daha hedefliyor. Askeri eğitim alanlarında ve manevralar sırasında sınırlı bir süre için yerel olarak ek ihtiyaçlar mevcut. Radyo cihazları 1,4 ila 5 MHz genişliğindeki kanalları kullanacak, böylece komşu kanallardan her zaman en az 1,5 MHz'lik bir koruma mesafesi olacak.
Dünya Radyo Konferansı rotayı farklı şekilde belirledi
Dünya Radyo Konferansı'na göre, konser veya konferans sektöründeki kablosuz üretim ekipmanları “ikincil kullanıcılar” olarak kalmalı; Aralık kararına göre, frekansları mobil iletişimlerle paylaşmalılar. Silahlı kuvvetler ve acil servisler büyük kaybedenler olarak görülüyordu. Alman hükümet partilerinin koalisyon anlaşması, UHF bandının kültür ve yayıncılık için kalıcı olarak güvence altına alınmasını öngörüyor. Yine de, federal hükümet bu spektrumun bir kısmını WRC öncesinde Alman silahlı kuvvetleri için ücretsiz tutmak istiyordu.
SOS – Save Our Spectrum girişiminin sözcüsü Jochen Zenthöfer, bu tür planların “savaş ekonomisine” giriş anlamına geldiğini eleştiriyor. Her biri 8 MHz'de “sadece” beş kanaldan, dubleks aralıklardan, koruyucu mesafelerden ve farklı kanal şebekelerinden bahsediliyor olsa da, bu aslında 60 MHz veya yedi ila sekiz kanal kullanıyor. Zenthöfer, “Bu karasal televizyon için bir felaket, 5G yayıncılığının sonu ve birçok festival için ölümcül bir darbe” diye korkuyor. “Birçok etkinlik artık Almanya'da gerçekleşemeyecek.”
Bundeswehr'in bu talebi tamamen anlaşılmaz, diyor kendisi de bir radyo şirketinde görev yapmış olan adam. Bundeswehr ve NATO'nun Avrupa uyumlu bir şekilde hemen kullanabileceği 700 MHz bandında serbest alanlar var.
(ç)
Reklamcılık
Aralık ayında, Dünya Radyo Konferansı -tamamen AB'nin istekleri doğrultusunda- kültürel frekansların yayın için kullanılabilir olmaya devam etmesine karar verdi. Almanya'da bu özellikle TV UHF bandıyla (470-694 MHz) ilgilidir. Haberler online'da bulunan Başbakanlar Konferansı'nın bir karar taslağı, “Bundeswehr'in frekans gereksinimleri için … en az beş radyo kanalından oluşan bir frekans spektrumunun (her biri 8 MHz bant genişliğine sahip) kalıcı olarak ortak ve koordineli kullanım için kullanılabilir hale getirilmesi gerektiğini” şart koşmaktadır.
Koordinasyon kültürel sektörü bunaltıyor
Ortak koordineli kullanım, başkalarının da belirli koşullar altında bu frekansları kullanabileceği anlamına gelir. Prensip olarak, AB ayrıca radyo frekanslarını ortak olarak kullanmayı hedefler, çünkü bunlar kıt bir kaynaktır. Ancak bazıları için bu, olduğundan daha iyi duyulur.
Paylaşımlı kullanım için gereken frekans yönetimi herkes için uygulanabilir değildir. Nürnberg merkezli radyo frekans uzmanı Matthias Fehr'e göre, mikrofonlar ve diğer etkinlik teknolojileri gibi günlük olarak ve farklı yerlerde kullanılan birçok radyo aracı, performansların hazırlanması ve uygulanması için yüzde 100 kullanılabilir ve parazitsiz frekansların değişen sayısını gerektirir. Bu gereklilik koordineli kullanıma aykırı olacaktır.
Devlet liderlerine sunulan taslak, Bundeswehr için daha fazla frekans isteğini, bu radyo cihazlarının daha fazla frekansta kalıcı ve süresiz olarak çalışması gerektiğini söyleyerek haklı çıkarıyor. NATO frekans bandı (225-400 MHz) “daha fazla gelişmeye izin vermiyor. Bu nedenle daha büyük tatbikatlar bugün artık mümkün değil, bu nedenle TV UHF bandındaki alan önemli bir rahatlama anlamına gelecektir.”
Belgelere göre, Alman ordusu özellikle üç alana odaklanmış durumda: 470 ile 510 MHz arasında, daha iyi birlik ve asker radyosu için en az iki radyo kanalına ihtiyaç duyuluyor. Orta segmentte, komuta merkezlerinin ağ bağlantısı için en az bir kanal gerekiyor. Ve 614 ile 694 MHz arasında, Bundeswehr “araçlar gibi taktik birimlerin ağ bağlantısı için” iki kanal daha hedefliyor. Askeri eğitim alanlarında ve manevralar sırasında sınırlı bir süre için yerel olarak ek ihtiyaçlar mevcut. Radyo cihazları 1,4 ila 5 MHz genişliğindeki kanalları kullanacak, böylece komşu kanallardan her zaman en az 1,5 MHz'lik bir koruma mesafesi olacak.
Dünya Radyo Konferansı rotayı farklı şekilde belirledi
Dünya Radyo Konferansı'na göre, konser veya konferans sektöründeki kablosuz üretim ekipmanları “ikincil kullanıcılar” olarak kalmalı; Aralık kararına göre, frekansları mobil iletişimlerle paylaşmalılar. Silahlı kuvvetler ve acil servisler büyük kaybedenler olarak görülüyordu. Alman hükümet partilerinin koalisyon anlaşması, UHF bandının kültür ve yayıncılık için kalıcı olarak güvence altına alınmasını öngörüyor. Yine de, federal hükümet bu spektrumun bir kısmını WRC öncesinde Alman silahlı kuvvetleri için ücretsiz tutmak istiyordu.
SOS – Save Our Spectrum girişiminin sözcüsü Jochen Zenthöfer, bu tür planların “savaş ekonomisine” giriş anlamına geldiğini eleştiriyor. Her biri 8 MHz'de “sadece” beş kanaldan, dubleks aralıklardan, koruyucu mesafelerden ve farklı kanal şebekelerinden bahsediliyor olsa da, bu aslında 60 MHz veya yedi ila sekiz kanal kullanıyor. Zenthöfer, “Bu karasal televizyon için bir felaket, 5G yayıncılığının sonu ve birçok festival için ölümcül bir darbe” diye korkuyor. “Birçok etkinlik artık Almanya'da gerçekleşemeyecek.”
Bundeswehr'in bu talebi tamamen anlaşılmaz, diyor kendisi de bir radyo şirketinde görev yapmış olan adam. Bundeswehr ve NATO'nun Avrupa uyumlu bir şekilde hemen kullanabileceği 700 MHz bandında serbest alanlar var.
(ç)