NATO, İsveç ve Finlandiya’nın onayı için baskıları artırıyor: Ankara’nın kaideleri karşılandı mı?
PKK, PYD/YPG ve FETÖ terör örgütlerine verdiği takviye ötürüsıyla İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik müracaatlarına kaideli yeşil ışık yakan Türkiye, 28 Haziran’da Madrid’de gerçekleştirilen NATO tepesinde iki ülke ile birtakım taahhütlerin bulunduğu bir muahede imzaladı.
İmzalanan 10 unsurluk mutabakat metninde İsveç ve Finlandiya’nın PKK, YPG/PYD ve FETÖ’ye karşı atacağı adımlar yer aldı, iki ülkenin Türkiye’ye yönelik savunma sanayi ambargolarını kaldırdığı teyit edildi.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’in 73 kişinin iadesi için yemin ettiğini de deklare etti.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) de onayı gerekiyor.
Anlaşmazlıkları gidermek için Türkiye, Finlandiya ve İsveç tarafınca imzalanan mutabakat metni çerçevesinde kurulan Daimi Ortak Düzenek, birinci toplantısını 26 Ağustos’ta Finlandiya’nın başşehri Helsinki’de gerçekleştirdi. Daimi Ortak Mekanizma’nın bir daha sonraki toplantısı da Stockholm’de olacak.
Stoltenberg: Tam üye yapmanın vakti geldi
4 Kasım’da Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Finlandiya ve İsveç, taahhütlerini yerine getirdi. ötürüsıyla artık onları (NATO) ittifakın tam üyesi yapmanın vakti geldi” sözlerini kullandı.
Ancak Çavuşoğlu’nun yanıtı ise “Genel Sekreter’in (Stoltenberg) de söylemiş olduği üzere İsveç’in Türkiye’ye yönelik silah ambargosunu kaldırması değerli bir adım hatta bir iki şirketimizin müracaatlarını da olumlu değerlendirdiler. Başka taraftan kanun değişikliğine de gittiler. Lakin şu anda çabucak hemen bu memorandumda olan tüm ögelerin bu iki ülke tarafınca büsbütün uygulandığını söylemek mümkün değil” biçiminde oldu.
İsveç Başbakanı Kristersson, Türkiye’ye geliyor
İsveç’te kurulan yeni hükümet, Türkiye’nin taleplerini karşılamaya hazır olduklarını belirtiyor. Bu kapsamda İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine, 8 Kasım’da Türkiye’ye resmi ziyarette bulunuyor. İki ismin yarın bir ortaya gelerek NATO üyeliği konusunu ele alması bekleniyor.
İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström de “PKK ve YPG ile temas halinde bir ajandamız yok. Bu durum Türk hükümeti tarafınca da not edilmekte. Şu anda İsveç’i yöneten hükümetin de PKK/YPG’ye sempati duyanlarla da rastgele bir mutabakata girmesi kelam konusu değil” açıklamasında bulundu.
Ancak Türkiye bu noktada somut adımlar görmek istediğini belirtiyor. Ayrıyeten Türkiye Finlandiya ile nazaranceli olarak epey önemli sorununun olmadığını da söz ediyor. Lakin Finlandiya aldığı karar doğrultusunda İsveç ile birlikte ittifaka katılmayı tercih ediyor.
‘Anlaşmaya uyulduğunun tespiti kolay değil’
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Terörizm ve Terörizmle Uğraş Araştırmaları Merkezi Lideri emekli Kurmay Albay Ünal Atabay, “Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine kendi ulusal çıkarları çerçevesinde bakıyor” tabirlerini kullandı. Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Atabay, şunları söylemiş oldu:
“Bu ülkeler kendilerini PKK ve FETÖ’den arındırdığı takdirde, bunların oradaki barınmalarını ortadan kaldırdığı vakit yahut en azından oradaki örgütlü faaliyetlerine son vermesi konusunda bir adım atar, bunu yasallaştırır ve kalıcı hale getirirse Türkiye üyelikleri parlamentosunda onaylar. Lakin bunun tespiti kolay değil. İsveç, Türkiye ile yaptığı protokolde imzaladığı unsurlara alanda uygulama açısından ne kadar ilerleme gösterecek, ne kadar riayet edebilecek? Biz bunların uygulandığından ne kadar emin olabileceğiz? Bu kıymetli bir bahis. Onlar kendi iç hukuk sistemine göre bir düzenleme yapacaklardır. İsveç kamuoyu bunu ne kadar destekleyecek, onu da görmek lazım. 2 binin üzerinde FETÖ mensubunun İsveç’te olduğu biliniyor. Türkiye bunların birçoğunun iadesini talep ediyor. Türkiye hem PKK birebir vakitte FETÖ açısından kritik isimleri istiyor. Onlar da bunu çeşitli münasebetlerle oyalıyor. Süreç de bu noktada tıkanıyor.”
İsveç ve Finlandiya daha NATO’ya üye olmadan hem ABD’den birebir vakitte İngiltere’den güvenlik garantileri aldığını hatırlatan Atabay, “Buradaki bahis Rusya’dan İsveç ve Finlandiya’ya gelen bir tehdit değil, bu ülkeler gelecekte bir konvansiyonel harp çıkarsa kendilerini bir güvenlik şemsiyesi altında tutmak istiyorlar. Olağan üye olmalarıyla NATO’nun kuzey kanadı tamamlanacak. Bulundukları coğrafyada muhtemel bir NATO-Rusya savaşında tarafsız kalma bahtları yoktu. O niçinle ABD’nin de baskısıyla NATO’dan yana taraf oldular” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
PKK, PYD/YPG ve FETÖ terör örgütlerine verdiği takviye ötürüsıyla İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik müracaatlarına kaideli yeşil ışık yakan Türkiye, 28 Haziran’da Madrid’de gerçekleştirilen NATO tepesinde iki ülke ile birtakım taahhütlerin bulunduğu bir muahede imzaladı.
İmzalanan 10 unsurluk mutabakat metninde İsveç ve Finlandiya’nın PKK, YPG/PYD ve FETÖ’ye karşı atacağı adımlar yer aldı, iki ülkenin Türkiye’ye yönelik savunma sanayi ambargolarını kaldırdığı teyit edildi.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’in 73 kişinin iadesi için yemin ettiğini de deklare etti.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) de onayı gerekiyor.
Anlaşmazlıkları gidermek için Türkiye, Finlandiya ve İsveç tarafınca imzalanan mutabakat metni çerçevesinde kurulan Daimi Ortak Düzenek, birinci toplantısını 26 Ağustos’ta Finlandiya’nın başşehri Helsinki’de gerçekleştirdi. Daimi Ortak Mekanizma’nın bir daha sonraki toplantısı da Stockholm’de olacak.
Stoltenberg: Tam üye yapmanın vakti geldi
4 Kasım’da Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Finlandiya ve İsveç, taahhütlerini yerine getirdi. ötürüsıyla artık onları (NATO) ittifakın tam üyesi yapmanın vakti geldi” sözlerini kullandı.
Ancak Çavuşoğlu’nun yanıtı ise “Genel Sekreter’in (Stoltenberg) de söylemiş olduği üzere İsveç’in Türkiye’ye yönelik silah ambargosunu kaldırması değerli bir adım hatta bir iki şirketimizin müracaatlarını da olumlu değerlendirdiler. Başka taraftan kanun değişikliğine de gittiler. Lakin şu anda çabucak hemen bu memorandumda olan tüm ögelerin bu iki ülke tarafınca büsbütün uygulandığını söylemek mümkün değil” biçiminde oldu.
İsveç Başbakanı Kristersson, Türkiye’ye geliyor
İsveç’te kurulan yeni hükümet, Türkiye’nin taleplerini karşılamaya hazır olduklarını belirtiyor. Bu kapsamda İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine, 8 Kasım’da Türkiye’ye resmi ziyarette bulunuyor. İki ismin yarın bir ortaya gelerek NATO üyeliği konusunu ele alması bekleniyor.
İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström de “PKK ve YPG ile temas halinde bir ajandamız yok. Bu durum Türk hükümeti tarafınca da not edilmekte. Şu anda İsveç’i yöneten hükümetin de PKK/YPG’ye sempati duyanlarla da rastgele bir mutabakata girmesi kelam konusu değil” açıklamasında bulundu.
Ancak Türkiye bu noktada somut adımlar görmek istediğini belirtiyor. Ayrıyeten Türkiye Finlandiya ile nazaranceli olarak epey önemli sorununun olmadığını da söz ediyor. Lakin Finlandiya aldığı karar doğrultusunda İsveç ile birlikte ittifaka katılmayı tercih ediyor.
‘Anlaşmaya uyulduğunun tespiti kolay değil’
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Terörizm ve Terörizmle Uğraş Araştırmaları Merkezi Lideri emekli Kurmay Albay Ünal Atabay, “Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine kendi ulusal çıkarları çerçevesinde bakıyor” tabirlerini kullandı. Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Atabay, şunları söylemiş oldu:
“Bu ülkeler kendilerini PKK ve FETÖ’den arındırdığı takdirde, bunların oradaki barınmalarını ortadan kaldırdığı vakit yahut en azından oradaki örgütlü faaliyetlerine son vermesi konusunda bir adım atar, bunu yasallaştırır ve kalıcı hale getirirse Türkiye üyelikleri parlamentosunda onaylar. Lakin bunun tespiti kolay değil. İsveç, Türkiye ile yaptığı protokolde imzaladığı unsurlara alanda uygulama açısından ne kadar ilerleme gösterecek, ne kadar riayet edebilecek? Biz bunların uygulandığından ne kadar emin olabileceğiz? Bu kıymetli bir bahis. Onlar kendi iç hukuk sistemine göre bir düzenleme yapacaklardır. İsveç kamuoyu bunu ne kadar destekleyecek, onu da görmek lazım. 2 binin üzerinde FETÖ mensubunun İsveç’te olduğu biliniyor. Türkiye bunların birçoğunun iadesini talep ediyor. Türkiye hem PKK birebir vakitte FETÖ açısından kritik isimleri istiyor. Onlar da bunu çeşitli münasebetlerle oyalıyor. Süreç de bu noktada tıkanıyor.”
İsveç ve Finlandiya daha NATO’ya üye olmadan hem ABD’den birebir vakitte İngiltere’den güvenlik garantileri aldığını hatırlatan Atabay, “Buradaki bahis Rusya’dan İsveç ve Finlandiya’ya gelen bir tehdit değil, bu ülkeler gelecekte bir konvansiyonel harp çıkarsa kendilerini bir güvenlik şemsiyesi altında tutmak istiyorlar. Olağan üye olmalarıyla NATO’nun kuzey kanadı tamamlanacak. Bulundukları coğrafyada muhtemel bir NATO-Rusya savaşında tarafsız kalma bahtları yoktu. O niçinle ABD’nin de baskısıyla NATO’dan yana taraf oldular” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.