Çipras: Ne ABD ne de Rusya, Ukrayna krizinin asıl kaybedeni Avrupa

dunyadan

Global Mod
Global Mod
Çipras: Ne ABD ne de Rusya, Ukrayna krizinin asıl kaybedeni Avrupa
ABD’nin Rusya yaptırımlarının peşine takılan Avrupa, enerji krizi ve yüksek enflasyonla boğuşurken, Yunanistan’da anamuhalefetteki Radikal Sol İttifak’ın (SYRİZA) önderi Aleksis Çipras, Ukrayna krizinin asıl kaybedeninin ‘ABD veya Rusya değil, Ukrayna ile beraber Avrupa olacağına’ dikkat çekti.


‘En büyük kaybeden’


86. Memleketler arası Selanik Fuarı’nda
konuşan eski Başbakan Çipras, Avrupa Birliği’ni (AB) Ukrayna’daki çatışmalar bağlamında Ukrayna hariç ‘en büyük kaybeden’ olarak niteledi.

'Not #US or #Russia': #Greece Ex-PM Indicates Main Losers of #Ukraine Standoff https://t.co/nDY4URZdDF pic.twitter.com/qrDaPblKqD

— Sputnik (@SputnikInt) September 18, 2022



‘Sıfır stratejiyle yeni Soğuk Savaş’a’


Ukrayna’yı desteklediğini, fakat Kiev’i desteklemenin ‘hükümetin milletlerarası jeopolitik bir daha düzenlemeleri görmezden gelmesi manasına gelmediğini’ söyleyen SYRİZA önderi, ‘AB’nin bu çatışmaya nasıl yaklaşılacağı konusunda gerçek bir stratejisinin olmadığını ve Avrupa’nın üzerine yüksek maliyetli yeni Soğuk Savaş’ın çökmekte olduğunu’ belirtti.


‘Avrupa’da strateji, liderlik ve vizyon yok’


ABD ve Rusya’nın çatışmanın neticelerindan hayli fazla etkilenmediğini öne süren Çipras, “Ne ABD ne de Rusya mali olarak kaybediyor. Şu anda karışıklık ortasındaki Avrupa’da strateji, liderlik ve vizyon eksikliği var” dedi.


‘Rusya yaptırımları, kendi kendini ayağından vurmak’


‘Avrupa’nın sağlam ve bağımsız bir strateji geliştirmesi, Rusya’ya karşı ağır yaptırımların işe yarayıp yaramadığını ve yaptırımlar yüzünden kendini ayağından vurup vurmadığını değerlendirmesi gerektiğini’ lisana getiren eski başbakan, ‘AB’nin net bir stratejisi olmadan rakiplerinin gerisinde kalacağını ve varlığının sorgulanacağını’ vurguladı.


‘Atina-Ankara atışması alana taşınmamalı’


Atina-Ankara tansiyonuyla ilgili ‘iki ülke içinde her vakit gerginlik yaşandığını lakin son senelerdaki gerginliğin bir benzerinin daha evvel yaşanmadığını’ belirten Çipras, söylemlerdeki gerginliğin alana taşınmaması için tedbir alınmasını istedi.


‘Asıl telaş kaynağı bağlantı kanallarının bulunmaması’


Anamuhalefet önderi, ‘her Yunan vatandaşı üzere kendisinin de Başbakan Kiryakos Miçotakis’ten beklentisinin, ülkenin egemenlik haklarını korurken, Türkiye ile diyalog kanallarını açık tutması olduğunun’ altını çizdi. İrtibat eksikliği niçiniyle kazara bir gerginliğin istenmeyen bir vukuata dönüşebileceği uyarısı yapıp “Şu an irtibat kanallarının bulunmaması, beni gergin telaffuzlardan daha epeyce endişelendiriyor” dedi.


‘Silah satın almanın Yunan savunma sanabir daha bir tek vida bile katkısı yok’


‘Yunanistan Silahlı Kuvvetlerinin güçlendirilmesini gerçek bulduğunu, ancak silahlanma programı çerçevesinde üçüncü ülkelerle yapılan mutabakatların Yunan savunma sanabir daha katkı sağlamadıklarını’ söyleyen Çipras, Fransa’dan temin edilecek fırkateynlerin Fransa tersanelerinde üretileceğine dikkati çekerek ekledi:


“Yunan vergi mükellefleri 14 milyar euro ödeme yapacakken, Yunan savunma endüstrisine bir tek vida bile girmeyecek.”


‘Biz silah mutabakatlarını bir daha müzakere edeceğiz’


SYRIZA’nın iktidara gelmesi durumunda Yunanistan’ın fırkateyn alımına yönelik imzaladığı muahedeleri bir daha değerlendireceğini belirten Çipras, “Anlaşmaları iptal etmeyeceğiz, devletin devamlılığı vardır, fakat kamu için daha faydalı hale getirmek gayesiyle mutabakatları yeniden müzakere edeceğiz” dedi.


‘Göçmen sorunu Türkiye ile Avrupa içinde’


Miçotakis hükümetiinin göçmen siyasetlerini da eleştiren eski başbakan, Meriç’e çelik duvar örülmesinin, sorunun temeline tahlil getiremeyeceğini, göçmen meselesinin Türkiye ile Yunanistan içinde değil, Türkiye ile Avrupa içinde bir sorun olduğunu belirtti. Göçmen sıkıntısının lakin AB’nin yasal göç stratejisi üzere genel bir strateji belirlemesi ile çözülebileceğini vurguladı.


‘Yunanistan’ın göçmen çalışana gereksinimi var’


Çipras, Yunanistan’daki tarım, turizm üzere birtakım iş kollarında istihdam eksikliği olduğu ve birtakım iş kollarında Yunan vatandaşlarının çalışmaya epeyce istekli olmadığına dikkat çekerek, göçmenlerin Yunan devletinin belirleyeceği kurallar çerçevesinde topluma entegre olmasının mahallî göçmen sıkıntısına bir tahlil olabileceğini söylemiş oldu.

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.