Ana rakip Deutsche Telekom: VATM, telekom liberalizasyonunun 25. yılını kutluyor
Alternatif Telekomünikasyon ve Katma Değerli Hizmetler Sağlayıcıları Derneği (VATM), “liberalleşmenin 25. yılını” ve bununla birlikte kendi doğum gününü kutluyor. Çünkü telekomünikasyon tekelinin sona ermesiyle birlikte dernek, Bundespost yan kuruluşu Deutsche Telekom’un rakiplerinin çıkarlarını temsil etmek üzere de kuruldu. Çarşamba günü Berlin’in gelecek müzesi Futurium’da kutlandı Çarşamba günü kutlandı. 25 yıldır devam eden tartışma kutlama töreninde de devam etti.
Reklamcılık
Dernek başkanı David Zimmer, telekomünikasyon piyasası liberalleştirildiğinde siyasetin hedefinin “Daha fazla rekabet, daha fazla kalite” olduğunu söyledi. Bir bakanlığın, yani o dönemde posta bakanlığının kaldırılmasının mümkün olduğu tek zaman olması anlamlıdır. (Not: Aslında Federal Almanya Cumhuriyeti tarihinde birçok bakanlık kaldırılmıştır..) Bir zamanlar küçük şirketlerin çoğunun hedefi adil koşullar olurdu – bunun için bir birliğe ihtiyaç vardı. Zimmer, 25 yıl sonra bile bu pazardaki ana rakibin Deutsche Telekom olduğunu söyledi. CEO’su Tim Höttges’ten bir panel tartışmasına katılması istendi ancak katılamadı.
“Siyasetçiler bunu tekrar yapmaya cesaret edebilir mi? Elbette hayır.” Federal Kartel Ofisi Başkanı Andreas Mundt, bu tepkinin AB Komisyonu’ndan geldiğini hatırlattı. Düzenlemenin telekomünikasyon piyasasında geçerli olması iyi bir şey; enerji sektöründe ise çok daha uzun sürdü. Telekomünikasyon Yasası ile güçlü bir düzenleyici oluşturuldu: Posta ve Telekomünikasyon Düzenleme Kurumu, 2005 yılında Federal Ağ Ajansı (BNetzA) olarak yeniden adlandırıldı.
Regresyon E-Plus’ın devralınması
Rekabet açısından bakıldığında, telekomünikasyonun serbestleştirilmesinde geriye doğru atılan adımlardan biri E-Plus’ın Telefónica tarafından devralınmasıydı. Mundt’a göre “Biri dışarı çıkıyor ve aynı zamanda ‘Bu ancak dördüncü bir kişinin geri gelmesi durumunda mümkündür’ diyorlar.” Bu çok saçmaydı. Bugün pazara dördüncü bir sağlayıcı getirmenin ne kadar zor olduğunu görebilirsiniz. Mundt, bir mobil ağ operatörü olarak 1und1’in pazara girişiyle ilgili zorluklara değiniyor. Ayrıca şu anda özellikle Brüksel’den gelen bir “düzenleme karmaşası” var. Yetkililerin önce bunu sindirmesi gerekir.
Federal Ağ Ajansı Başkan Yardımcısı Wilhelm Eschweiler, mevcut zorluklardan birinin Açık Erişim olduğunu söyledi. Şeytan ayrıntıda gizlidir. Bakırdan fiber optik ağlara geçiş de bir zorluktur. Andreas Mundt, bu konunun Federal Kartel Ofisi’ne rekabet hukuku açısından daha büyük bir rol oynayacağını duyurdu.
Sağlayıcılar yine düzenleyicilerden daha fazla müdahale istiyor
Deutsche GigaNetz CEO’su Jan Budden kimseyi esir almadı: Kendi hesaplamalarına göre yalnızca 2,5 milyon aktif fiber optik bağlantı var ve her yıl yalnızca 500.000 yeni bağlantı ekleniyor. “140 milyar avroluk borcun üzerinde oturuyoruz.” Ve şu anda genel koşullar kötü. Budden, genişlemenin tamamen boşa giden bir manzara olduğunu, Telekom’un fiber optik genişlemeye ilgi duymadığını söylüyor. Geniş, bitişik gelişim alanları talep ediyor. Budden, özellikle Almanya’da fiber optikten çok daha ilginç yatırım fırsatlarının bulunması nedeniyle yatırımcıların ülkeyi terk edeceğinden korkuyor. Bundesnetzagentur Başkan Yardımcısı Eschweiler, Deutsche GigaNetz’in başkanına karşı çıkarak, Almanya’da 6,4 milyon hanenin fiber optik bağlantısı olduğunu ve bunların 3,4 milyonunun aktif olduğunu söyledi.
Reklamcılık
Alman fiber optik patronu Andreas Pfisterer’e göre yatırımların ölçütü Almanya değil, Avrupa veya diğer pazarlardır. Politikaya değinen Erdoğan, “Standartlarımıza göre doğru yolda olduğumuzu söylemenin faydası yok” dedi. 1&1 Versatel CEO’su Soren Trebst, “Sadece ağlar kurmakla kalmıyoruz, aynı zamanda bunları kapasiteye kadar kullanmalıyız” diye ekledi. Cam elyaf pazarına yönelik hedef imaj bulunmamaktadır. Planlama güvenliğini sağlayan düzenleyici gereklilikler önemlidir. Andreas Mundt, artan faiz oranları, vasıflı işçi eksikliği ve Ukrayna’daki savaşın etkileri göz önüne alındığında, “Fiber optik pazarında mükemmel bir fırtınaya yakalandıkları gerçeği muhtemelen böyledir” dedi. Ancak sorunlar düzenlemeyle otomatik olarak çözülemez. Federal Kartel Dairesi başkanı, hizmet sağlayıcı yükümlülüğünde belki hâlâ ayarlamalar yapılabileceğini söyledi.
Üstyapı: Rekabet hukuku kapsamında anlaşılması zor
Şu anda sektörde düzenleyici otoriteden büyük beklentiler var. Aylardır üstyapıyla ilgili, yani birden fazla şirketin paralel erişim ağları kurmasıyla ilgili pek çok tartışma yaşandı. Pfisterer, yalnızca Deutsche Telekom’un bu tür bir rekabeti karşılayabileceğinden şikayet etti. BNetzA birkaç hafta önce bunun için bir izleme organı kurmuştu. Federal Ağ Ajansı Vekili Eschweiler, şu anda üstyapı gibi heyecan verici bir konu hakkında 250 giriş bulunduğunu bildirdi. Bunun yüzde 60’ı şirketlerden, yüzde 5’i vatandaşlardan, 35’i ise yerel yönetimlerden gelecek. Firmalardan gelen şikayetlerin üçte biri Deutsche Telekom’dan geliyor. “Her şeyden önce bu, tartışmaya bir parça rasyonellik kazandırmakla ilgili,” diye endüstriyi sabırlı olmaya çağırdı. “Gözlerimizi kapatmak dışında her şeyi yaparız.”
Federal Kartel Ofisi Başkanı, yalnızca gerçekte gerçekleşen birden fazla transfere güvenilmemesi konusunda uyarıda bulundu: “Fazladan fazla transfer yapmanıza gerek yok – bunu duyurmanız yeterli,” mekanizmayı açıklıyor. Federal Kartel Ofisi’nin kendi soruşturması yoktur. Rekabet hukukunun bu tür davranışları ele alması pek mümkün değildir. Federal Dijital İşler ve Ulaştırma Bakanlığı Devlet Sekreteri Stefan Schnorr, çoklu genişlemeye ilişkin bir çalışmanın ay sonunda hazır olacağını duyurdu. Schnorr sorumlu yetkililere güveniyor: “Gerçekten kötü niyetli davranışlar varsa, Federal Ağ Ajansı ve Federal Kartel Ofisi harekete geçebilir.” Ancak altyapı rekabeti olasılığı Avrupa hukukunda standartlaştırılmıştır. Halen şikayette bulunan şirketler arasından birinin kendisine Telekomünikasyon Yasası’nda Avrupa yasalarına uygun bir standart önerisi sunmasını bekliyor.
Hem sektördeki şirketler arasında, hem de yetkililerle başka yerlerde de farklılıklar vardı. Örneğin Mundt, sağlayıcılar arasında işbirliği anlaşmalarının olmayışını açıkça merak ediyordu: “Federal Kartel Ofisi olarak bunu bekliyoruz. Eğer bu bir rol oynarsa, hemen orada olacağız, ancak pratiğe ihtiyacımız var.” Piyasa katılımcılarının neden henüz ortak bir Açık Erişim standardı üzerinde anlaşmaya varmadığını anlamıyor. Federal Ağ Ajansı Başkan Yardımcısı Eschweiler, bu çalışmanın ilerlediğini ve yakın gelecekte bir karar alınacağından emin olduğunu duyurdu.
Direk başına 256 gün: Alman Paktı bunu düzeltmeli
Telefónica Deutschland CEO’su Markus Haas, mobil iletişimin genişletilmesi için Almanya çapında onay çağrısında bulundu: “Mobil iletişim anteni başvurusu ortalama olarak hala 256 gün sürüyor” diye hesapladı, “gerçi daha sonra yine de onaylanacak.” Federal hükümetin sözde “Almanya Paktı” girişimini umutla bekliyor, ancak şu ana kadar “çok az, çok geç” oldu. Federal hükümet ile inşaat hukukundan sorumlu federal eyaletlerin bir anlaşmaya varıp varamayacakları ancak Federal Şansölye ile Başbakanlar Konferansı arasındaki görüşmelerde ortaya çıkacak.
Dışişleri Bakanı Schnorr, daha fazla seçenek, daha düşük fiyatlar ve daha yüksek veri hızlarıyla liberalleşmenin başarı öyküsünün altını çizdi. İnsanlar daha önce hiçbir zaman bugünkü kadar iletişim kurmamıştı; Ancak Schnorr, iletişimin gelişip gelişmediği konusunda şüpheleri olduğunu söyledi.
Öte yandan, o akşam VATM’ın tarihinin bir yönü büyük ölçüde göz ardı edildi: doğum günü için zil sesleri, kurbağalar ve tasarruf aboneliklerinden pek bahsedilmedi. VATM, günümüz perspektifinden bakıldığında, katma değerli hizmet rakamlarına sahip kendine özgü iş modeli için uzun süredir mücadele ediyor.
(ds)
Haberin Sonu